KIRKLARELİ POSTA (Posta.39)
  GÜVERCİN HASTALIKLARI
 

           
        

chevita Gmbh



PARAMYXOVİRÜS

Güvercinlerde salgın boyutunda şiddetli bir hastalıktır.
Patojen Paramyxovirüs Newcastle (yalancı veba) virüsünün bir benzeridir. Diğer kuşlar için olmamakla birlikte güvercinler için çok fazla patojendir.
Hastalığın Gelişimi : Güvercinler hasta olmasından birkaç gün sonra burun, boğaz, göz ve dışkıdan virüsü etrafa yayarlar. Kuluçka dönemi 3 günden 21

güne kadardır. Yaklaşık 4 hafta sonra güvercinlerin 0 u hastalığı atlatır.
Hastalığın Semptomları : İshal, zayıflama, az yeme, çok fazla su alımı hastalığın başlıca belirtileridir. Her iki ayakta da felç, ürkeklik, buynun eğilmesi, denge

kaybı, devrilmek, geri geri gitmek görülür. Güvercinlerin çoğu ölür.
Hastalığın Tanımı : Virüs özellikle tam teşeküllü laboratuvarlarda, ölü kuştan alınan beyin ve böbrek parçalarından tanımlanır. Kuştan, hasta olduktan 2 hafta

sonra alınan kan örneğinde antikor kanıtları görülelebilir.
Hastalığın Tedavisi : Diğer tüm viral hastalıklarla birlikte, hastalığa yakalanan güvercinler için etkili bir tedavi yoktur. Sürüden birinin bu hastalığa

yakalandığından şüpheleniyorsanız, hastalığın yayılmasını önlemek için 'tüm' güvercinlere koruyucu aşı uygulanabilir. Görünüşte hasta olan güvercinler

diğerlerinden uzaklaştırılmalıdır ve aşılanmamalıdır. Çünkü virüsü yayarak sürünün kalanını aşının koruyuculuğu elde edilene kadar diğerlerini de riske

sokar. Savunma sistemlerini güçlendirmek için livimum ve vitamine b12 ile destek tedavi uygulanmalıdır.

SALMONELLA (TİFO)
Paratyphoid (paratifo) ile aynı özellikleri gösterir. Bu hastalık güvercinler arasında ölümlerin en çok yaşandığı bulaşıcı bakteriyal hastalıklardan birisidir.
Patojen Bakteri 1 ya da daha fazla yıl çevrede bulaşıcı olma özelliğini korur.
Hastalığın Yayılımı : -Hastalığın içerdiği güvercin tozu -Besin kirliliği (böcek, fare vb.) -Yemlik ve sulukların kirli olması -Çiftleşme ve gaga teması

-Yumurtaya geçme -Hasta güvercinin yavru beslemesi -Kronik taşıyıcılar: Salmonella enfeksiyonundan kurtularak iyileşmiş görünen güvercinler düzensiz

aralıklarla hastalığı saçarlar.
Hastalığın Belirtileri :
Akut Hali: Genellikle genç kuşları etkiler. Yeşil, sümüksü, yumuşak dışkı; karaciğer, böbrek, dalak enfekte olduğunda büyüme geriliği olur. Aşırı zayıflama ve

bazı vakalarda da ölüm gerçekleşir. Enfekte olan embriyonlar yumurta halindeyken ya da doğduktan birkaç gün sonra ölürler.
Kronik Hali : Genellikle kart kuşları etkiler. İltihaplanma, eklem yerlerinde kalınlaşmaya neden olur. Özellikle dirsek, kanat ve bacak eklemlerinde, denge

bozukluğu ve boynun yatmasına sebep olur.
Hastalığın Tedavisi : Sözü edilen semptomların belirmesi durumunda chloramphenicol-N tedavisine başlanmalıdır. Bazı durumlarda bakteriyolojik muayene

sonuçları elde edildiğinde tedaviye ampicilin-t ile değiştirmek gerekir. Tedavi tek tek değil bütün kuşlarda olmalıdır. Tedaviye başlamadan önce ciddi

biçimde enfekte olmuş kuşları diğerlerinden ayırın. Çünkü onların iyileşmeleri muhtemel değildir
Hastalığın Tanımı : Organ örnekleri ve dışkı örneklerinden oluşan bakteriyolojik muayene ile olur.
Benzer Durumlar :
Paramyxovirüs, ornithosis, cocidiosis, solucan salgını, trichomoniosis. Salmonella dışkılarında patalojik değişiklikler. Dışkı sulu olur, beyaz parçacıklar

içerir.


TRİCHOMONİASİS (CANKER)

Trichomoniasis, dünyada güvercin sürülerinde büyük kayıplara yol açan bir hastalıktır. Patojen Trichomonas gallinea, tek hücreli, kendiliğinden üreyen bir

parazittir. Nerdeyse tüm güvercinler, gaga ve boğazda yaşayan trichomonadı taşırlar. Hasta olan güvercin dışkı ve tükürükle parazitleri yayar. Yetişkin

güvercinler, yavru beslerken hastalığı geçirirler.
Hastalığın Semptomları : Yavrularda ve yetişkinlerde, canlılıkta önemli bir azalma, uçma isteksizliği, ishal ve boğazın kızarması görülür. Hastalık geliştikçe

damak mukozasında sarı noktalar oluşur, bunlar daha sonra sarı tortulara dönüşür. Kanama riski olduğundan tortuları koparmamak gerekir. Hastalıklı

kuşun yavrusunda göbek bağı enfeksiyonu ve takiben iç organlara sıçrayan çıbanlar oluşur. Yavrularda 10-14 günlükken keskin kokulu sıvı dışkı ve geç

gelişmenin ilk belirtileri gözlenir.

Hastalığın Tanımı : Yaşayan ya da yeni ölmüş güvercinin boğaz mukozasının mikroskobik incelenmesinde ortaya çıkar. Kadavrada ölümden sonra 20

saate kadar patojeni görmek mümkündür.

Hastalığın Tedavisi : Trichomonadlar tanımlandığında tüm sürü chevi-col+ ile tedavi edilmelidir. Su tüketimi artarsa (sıcak yüzünden) ilaçlı suya ek

yapılmaz. İlaçlı su tüketildiğinde yeni, taze karışım yapılır. Tedavi boyunca banyo suyu konulmaz.

Benzer Durumlar : Yetişkin güvercinlerde boğazın içindeki beyaz noktalar trichomonas değildir. Beyaz ve sarımsı gri arasındaki nodüller aslında salyaya

aittir ve zararsızdır. Kanama riskine karşı oynamamak gereklidir. Trichomonas boğazdaki sarınoktalar dışında başka semptom göstermez.
 

GENÇ KUŞ HASTALIĞI

Patojen Bu virüs ve bakterileri içeren karma bir enfeksiyondur (özellikle e-coli ve cocci). Patojenler hava, toz, ve kuşların birbirleriyle olan temasından

alındığı gibi aynı zamanda içme suyu ve beslenme yoluyla da alınmaktadır.

Hastalığın Semptomları :
Hastalık 2 türlü şekil alır :

Ani ölüm hastalığın herhangi bir farkedilir belirtilerinden önce olmaz! Tipik senaryo; genç kuşların salmalarından günlük eğitim için bırakılmalarında ve

bunun üzerine 1 saat uçtukları ve sonra salmaya geri döndüklerinde görülür. Çatıya ya da aydınlık bir çıkıntıya inerler; yetiştiricilerin onları salmanın içine

indirme teşebbüslerine karşılık vermezler ve bir kaç saat içinde de ölürler.
Hastalığın Ölümden Önceki (farkedilir) Belirtileri

Semptomların ilk başlangıcı ve ölüm ( 3 günden 1 haftaya kadar süren ) arasındaki dönemde şu semptomlar görülmüştür: Aktivite eksikliği, tüylerin

kabarması, iştahsızlık, kilo kaybı, yeşilimsi-sarı dışkı ve kusma.

Tedavi : Genç Kuş Hastalığına karşı enfeksiyonu önlemek için kullanılabilen bir aşı yoktur. Bununla birlikte hasta kuşlar ADENOSAN'la tedavi edilebilir. Tam

vaktinde Adenosan kullanımı, enfeksiyon kaptığı farzedilen kuşlarda, hastalığın patlak vermesini engelleyebilir.

1.ADENOSAN Kullanılır : Genç Kuş Hastalığının ilk belirtilerinde en az 7 gün. Eğer hastalık sonraki aşamalarda tanımlanırsa, bakteri enfeksiyonu için

Chemotherapeutic agent ve antibiyotik (tercihen FURAZOLİDON+) faaliyeti gerekebilir. FURAZOLİDON bağısaktaki E.COLİ enfeksiyonuna karşı belirgin

faydası olduğunu göstermiştir.

2.ADENOSAN Diğer Genç Kuşlarla Temas Sonucu Enfeksiyon Kaygısı Sonucu Kullanılır:
Sürüye yeni genç kuşların gelmesi sürecinde 7 günlük bir periyotta. Uçuş mevsiminde 3 gün, uçuşlardan sonra.
3.Bağırsak Florasında Bir Değişikliğin Kuşları Hastalığın Patlak Vermesine Etki Etmesi Durumunda ADENOSAN Kullanılır:
Trichomonads için kuşların tedavisinde, paralel olarak ADENOSAN uygulamasına tedaviden 3 gün önce başlanmasını tavsiye ediyoruz.
Hastalığın Tanımı : Bu hastalığı içeren patojenler yüzünden sadece deneysel bir teşhis yapmak mümkündü

Benzer Durumlar : E-coli, Hexamitiasis.

ORNİTHOSİS
Ornithosis dünyada kuş türlerinin çoğunu etkileyen bir enfeksiyon hastalığıdır. İnsanlara ve diğer memelilere de bulaşabilir. Patojen Chlamaydia psittaci.

Chlamaydialar küçük, kendiliğinden yayılamayan, hücreleri işgal eden mikroorganizmalardır. Hastalığı taşıyan toz, nefes yoluyla, dışkı, kirli su ve yemekle,

yavruların gaga yoluyla beslenmesi ve gaga temasıyla bulaşır.
Hastalığın Semptomları :
Ornithosis 2 şekilde oluşur : Akut form: Genç güvercinlerde hırıltılı ses, göz kapağında iltihap ve ishal görülür. Kronik hali: Daha çok yetişkinlerde görülür.

Ama yetişkinler hastalığın belirtilerini az ya da hiç göstermezler. Hastalığı atlatmış olan güvercinler, insanlar ve genç güvercinler için gizli enfeksiyon

kaynağıdır.
Hastalığın Tanımı : Ölü güvercinlerde karaciğer, göz, hava kesecikleri, dalak parçasında yapılan mikroskobik muayene ile belirlenir. Yaşayan güvercinlerde

patojen dışkı muayenesinde görülebilir.
Hastalığın Tedavisi : Ornithosis tedavisinde senelerdir başarıyla kullanılan chlorotetracyclin+ le sürü tedavi edilir. 25 gün ilaç kesilmez. Tedavi boyunca

kalsiyum zengini besinler ilacın etkisini azalttığından kesinlikle verilmez. Güvercinler uçurulmaz. Banyo suyu konulmaz.
Benzer Durumlar : Salmonellosis, paramyxovirüs. Gözün iltihaplanması. Ağız açık nefes alma. Ciğerler ve hava kesecikleri etkilenir.


Ornithosis - Makale

Güvercinlerde görülen en yaygın hastalıklardan biridir. Kümeste bu hastalığın bulunması, güvercinlerin hasta olması ya da performansını etkileyeceği

anlamına gelmez. Güvercinin Chlamydia (hastalığın kaynağıdır) ile temas halinde olmasına rağmen hastalığın belirtilerini göstermeyebilir.
Problem nedir o zaman? Genel olarak kışın tüy dökme dönemi tamamlandığında ve üreme dönemi başladığında uyuyan bakteriler aktif hale gelirler. Bunun

nedeni; zor geçen eğitim uçuşları, soğuk, yağmurlu havada uçma, değişen hava sıcaklıkları, aşırı yüklenme ve genel hijyen gibi stresli durumlardır. Bu

zamanlarda bakteri bağırsak hücrelerinde, solunum yollarında ve diğer iç organlarda çoğalır.
Çoğu zaman güvercin meraklıları yarışlardaki kötü sonuçlardan sonra, güvercinlerini hep aynı şikayet sebebiyle muayeneye getirirler. Bu yüzden,

güvercinler için sezon başlangıcında ornithosise karşı hastalığı önleyici, düzenli bir tedavi gerçekleştirmek gerekir.
Bazı güvercinlerin bu hastalığa karşı daha hassas oldukları unutulmamalıdır. Tedaviye cevap vermeyen güvercinler diğer sebepler de (kümes yapısı gibi)

göz önüne alınarak daha ayrıntılı müşaede edilmelidirler.
Güvercinler kondisyon eksikliği gösteriyorsa bunun sebebi genellikle ornithosistir. Ornithosis'in diğer görülen semptomları genelde, yorgunluk,egzersiz

yapmama eğilimi, şişmiş bağırsaklar ve genç kuşlarda yavaş gelişimdir.

HEXAMİTİASİS

Hexamitiasis sıvımsı, yapışkan, hatta kanlı ishalin eşlik ettiği bir bağırsak hastalığıdır.
Patojen Genellikle yazın ve sonbahar aylarında görülür. İlk olarak bağırsaklara yerleşir. Özellikle dirençleri hala düşük olan yavrular buna karşı eğilimlidirler.

Enfekte olmuş kart güvercinler bu hastalığın belirtilerini fazla göstermezler ve fazla etkilenmezler ama paraziti dışkı yoluyla dışarı atarlar. Bunlara kronik

taşıyıcı denir. Kuluçka dönemi 4-5 gündür.

Hastalığın Semptomları

Kötü kokulu, sümüğümsü hatta kanlı ishal. Hasta güvercinler yemeği ve suyu azaltır, isteksiz olurlar. Bu hastalıktan genç güvercinlerin bağırsakları çok

şiddetli etkilenir.

Hastalığın Tedavisi :

Hastalığın belirlenmesinden sonra tüm sürü chevi-col+ ile tedavi edilir. Su içme isteği artarsa (kuluçka dönemi ve sıcak havada) ilaçlı suya ek yapılmaz.

İlaçlı su tükendiğinde yeni su konur. Tedavi boyunca banyo suyu konulmaz.
Hastalığın Tanımı :
Hexamitae, yeni ölmüş kuşun bağırsak mukozasından alınan örneklerin vücut ısısında mikroskobik muayenesiyle görülür. Yavaş ve kendi çevrelerine

dairesel hareketler gösteren trichomonadların aksine bu parazitler düz çizgide hızlı hareketler sayesinde tanınabilir.
Benzer Durumlar:
Paramyxovirüs, e-coli, salmonellosis.

E-COLİ (KOLİ)
Salmonella ve Escherichia Coli enteropothies bakterisinin sebep olduğu, en sık görülen hastalıklardandır.

Patojen E-coli insanların ve sıcakkanlı hayvanların sindirim sisteminin bir parçasıdır. Koli bakterisi dışkı yoluyla çıktıktan sonra, bulunduğu yerde çoğalarak

aylarca yaşayabilir. Koli bakterisi nefes alırken havada bulunan toz parçacıklarından, kirli su ya da bakterinin bulaştığı besinlerden, hava keseleriyle sindirim

sistemine ya da solunum organlarına girer.

Hastalığın Gelişimi : Patojenik e-coli bakterisinin bol miktarda çoğalması su ve elektrolid kaybına sebep olur. Aynı zamanda patojenik e-coli bakterisi kan

dolaşımına girip tek olan organlara yerleşir. Sonuç bir kaç saat ya da bir kaç gün içinde ölümle sonuçlanan colisepticaemia olarak da bilinen bir sistemik

bozukluktur.

Hastalığın Semptomları : Klinik vakalarda anormal derecede zayıflama, neşesizlik, iştahsızlık, kabarık tüyler, kuyruğun aşağı doğru düşük olması (karın

bölgesinde ağrısı olduğunu gösterir), solunum bozuklukları gibi sistemik bozukluklar bu hastalığın belirtileridir.

Hastalığın Tedavisi : Sözü edilen semptomlar görüldüğünde furazolidan+ tedavisine başlanmalıdır. Bakteriyoloji muayenesi ve antibiyogram tedavisi

yapılabilir hale geldiğinde tedavi değişikliği gerekebilir.

Hastalığın Tanımı : Organ örneklerinin bakteriyolojik muayenesi ile olur. Muayene güvercinin ölümünü takip eden ilk 24 saat içinde olmalıdır. Çünkü koli

bakterisi hızla ölü kuşun organlarına yerleşir ve hastalığa sebep olan diğer aktif organizmaları göstermek güçleşir.

Benzer Durumlar : Salmonellosis, hexamitiasis, coccidiosis.

ASPERGİLLOZİS
Pnömomikozis olarakta bilinen aspergillozis, kanatlı hayvanlarda çok görülen ve özellikle solunum yollarında bozukluğa neden olan bir enfeksiyondur. Süs kuşlarında Aspergillus fumigatus ve diğer türler lokalize ve invazif enfeksiyonlara neden olmaktadırlar. Hastalık, süs kuşlarında genellikle akut ve kronik olmak üzere iki formda seyreder. Özellikle akciğer  ve  hava keselerinde  kronik yangı oluşturur.
A vitamin noksanlığı, stres,  poxviruslar ve diğer bazı hastalıkların aspergillozis gelişimi için predispose faktörler olarak rol alırlar.
Bulaşma. Mantar sporlarının solunum yolu ve yemlerle oral yolla alınması enfeksiyon şekillenmektedir.
Semptomlar. Hastalarda iştahsızlık, nefes almada güçlük, ses kısıklığı, depresyon. kusma ve kilo kaybı gibi belirtiler şekillenir.  Özellikle dilde ve damakta  yeşilimsi-sarımtırak renkli oluşumlar gözlenir. Deride sarı renkli pul pul  lekeler meydana gelir. Bu bölgedeki tüyler kurur ve kolayca  koparlar. Şiddetli vakalarda beyin,  karaciğer, böbrek, göz ve gastrointestinel sistemlerde de lezyonlar gelişebilir ve  bu sistemlerin bozukluğu ile ilgili belirtiler şekillenebilir.
Otopsi bulguları. Akciğerler, hava keseleri ve serozalarda sarımtırak plak veya nodüller görülür. Ayrıca akciğerlerde çok sayıda milier nekrotik odaklar rastlanır.
Teşhis. Klinik  ve otopsi bulgularına göre teşhis konabilir. Ancak kesin teşhis, marazi maddelerden kanlı agar ve Sabouraud Dextroz agar besi yerlerine ekimler yapılarak etken izole edilmesi ile yapılır.  Ayrıca marazi maddelerden hazırlanan preparatlar Malaşit yeşili veya laktofenol pamuk mavisi ile boyanarak mantar miselleri görülebilir.
Tedavi. Mantar enfeksiyonun tedavisi çok zor ve aynı zamanda uzun süre alır. Bu yüzden tedaviye erken başlanmalıdır. Bu amaçla çeşitli antifungal ilaçlar kullanılmaktadır. Ketokonazol’ün oral olarak günde 2 kez 10 mg/kg uygulanması ile tedavide başarı sağlanır. Bunun yanında diğer kullanılabilecek antifungal preparatta ıtrakonazoldür ve  oral yolla günde 2 kez  10 mg/kg dozunda uygulanabilir. Ancak Afrika gri papağanlar intrakonazola çok hassas olduğundan  bunlarda kullanılmamalıdır. Bunların yanında direnci artırıcıların (levamizol, vitaminlar ) kullanılması  tedaviyi daha da güçlendirir.
KANDİDİAZİS (TRUSH, MONİLİAZİS)
Süs kuşlarında candida türleri, (C. albicans)  sindirim sistemi enfeksiyonlarına neden olmaktadır. Hastalık  en çok papağan yavrularında ve muhabbet kuşlarında görülür.  Kandida türleri kuşların gastrointestinal kanalında normal olarak bulunabilmektedir. Etkenler genç kuşlarda stres veya hastalık durumlarında gibi direncin kırıldığında fırsatçılığını göstererek  enfeksiyona neden olurlar.
Hastalığın oluşumuna kötü hijyen, aşırı antibiyotik kullanımı (özellikle tetrasiklin), uygun olmayan ısı artışı ve kursak durgunluğu gibi faktörler zemin hazırlarlar. Ayrıca kurak mevsimler, kontamine su ve yiyeceklerin alınması hastalığın ortaya çıkmasında önemli bir rol oynar.
Semptomlar. Hasta kuşlarda, iştahsızlık, halsizlik, zayıflama, kursakta durgunluk ve genişleme ve bazen kusma görülür. Kuşların ağız ve boğazlarında yuvarlak inci renginde veziküller dikkati çeker.  İlerleyen periyotta  özellikle yavruların ağız ve boğazlarında kirli beyaz veya sarımtrak  renkte  kitleler oluşur. Zamanla  kitleler büyüyerek birbirleri ile birleşir ve  ağızdan   pis kokulu  bir akıntı gelmeye başlar. Ayrıca gaga anormalliği, deri, dil, kloaka,  ayak  ve solunum sisteminde de lezyonlar şekillenebilir.
Teşhis. Hastalığın teşhis klinik ve otopsi bulgularına ve marazi maddelerden etken izolasyon ve identifikasyonuna göre konur. Otopsi de ağız ve boğaz bölgesinde ve kursakta  beyazımtrak renkte lezyonlara rastlanır . Ayrıca lezyonlu bölgeden hazırlanan sürme preparatın  Wright’s veya Diff Quick’le boyanması ile de  çok sayıda maya hücresinin görülmesi ile de teşhis güçlendirilebilir.
Tedavi. Hastada yapılacak ilk işlem kursakta birken gıdaların boşaltılıp, kursağın  çok fazla sulandırılmış  klorheksidin solüsyonu ile yıkanmasıdır. Ağızdaki lezyonlar iyice temizlendikten sonra, ağıza günde 2-3 kez gliserin iode sürülür. Bunun yanında Nistatin’in oral süspansiyonundan oral yolla   1 ml/ 350 g   7 gün süreyle  verilebilir.. Dirençli veya sistemik enfeksiyonlarda ketokonazol  30 mg/kg  dozunda oral yolla günde 2 kez 10 gün süreyle uygulanması önerilebilir. Bunlara ilave olarak A vitamin verilmesi faydalıdır.
PARAZİTER ENFEKSİYONLAR
ENDOPARAZİT ENFEKSİYONLARI
Süs kuşlarında enfeksiyon oluşturan endoparazitlerin en önemlileri protozoa’lardır. Bunun yanında, nematodlar (yuvarlak kurtlar) ve cestodlar nadiren de olsa  enfeksiyona yol açarlar.
PROTOZOA ENFEKSİYONLARI
Trichomoniazis (Yalancı Çiçek)
Trichomonaslar, insan ve hayvanların sindirim ve ürogenital sisteminin flagellalı protozoon parazitidir. Süs kuşlarında “Canker”  enfeksiyonuna neden olur. Hastalığın etkeni  Trichomonas gallinae’dır. Enfeksiyona papağanlar, muhabbet kuşları, kanaryalar ve güvercinler çok  duyarlıdırlar. Trichomoniazis, bakteriyel, viral ve diğer paraziter hastalıklarla birlikte  seyrettiğnde oldukça öldürücüdür.
Bulaşma. Hastalık direkt (temasla) veya endirekt  (kontamine yem ve sularla) yolla bulaşır.
Semptomlar. Klinik olarak  iştahsızlık, halsizlik, zayıflama, ishal, hırıltılı solunum, kusma gibi belirtiler ortaya çıkar.  Hastaların ağız,  burun ve gözlerinden  akıntı gelir. Kuşlar burun delikleri  yapışkan beyaz eksudat tarafından tıkandığı için ağızdan nefes almaya çalışırlar.  Hastalığın en belirgin semptomu  hastaların boğazlarında  peynirimsi  beyaz kaseöz  bir tabaka  oluşmasıdır.
Teşhis. Klinik ve otopsi bulguları ve etkenlerin görülmesi ile konur. Canlı kuşlarda dışkı, kursak, gastrointestinal içerik ve boğazdan alınan mukus örneklerinin parazitolojik muayenesinde etkenler kolaylıkla görülür. Histopatolojik kesitlerde gastrointestinal sistemde nekrozlar vardır ve bu kesitlerde etken identifikiye edilebilir.
Tedavi. Hastalığın tedavisinde ronidazol, karnidazol, dimetridazol ve metronidazol içeren  nitroimidazol türevleri kullanılır.  Bu türevler hastalara 40-60 mg/kg dozunda oral olarak 5 gün süreyle verilebilir.
Giardiazis
Giardia türleri, flagellalı protozoon parazitlerdir. Genellikle trofozoit formları gastro-intestinal  sistemde  kolonize  olur ve  insanlar da dahil olmak üzere birçok memeli türü için patojendir. Özellikle süs kuşlarından Cockaiel, Budgerigars,  Livebirds  ve  Brotogeris  enfeksiyona duyarlıdırlar.  Diğer birçok   kuş türünde  enfeksiyon görülmektedir.
Bulaşma. Dışkı ile çevreye saçılan kistlerin  oral yolla alınması ile olur.
Semptomlar. Hasta kuşlarda iştahsızlık, kusma, zayıflama, ishal, tüylerde toplanma, pika ve kendi kendini kaşıyarak yaralama gibi belirtiler görülür.
Teşhis. Taze dışkının parazitolojik muayenesinde (Natif metod. Boya metodu)  trofozoitlerin  görülmesi  yapılır.  Organizmaların  belirlenmesi için dışkı giemsa ve trikrom boyama metodundan da yararlanılmaktadır.
Tedavi. Hastalığın tedavisinde, metronidazol  35-50 mg/kg İ.M. veya oral olarak günde iki kez 7- 10 gün uygulanabilir. Son zamanlarda küçük kuşlarda Vit. E/Selenyum uygulaması da  tavsiye edilmektedir.
Toksoplasmozis
Toxoplasmozis, Toxoplasma gondii’nin neden olduğu enfeksiyöz bir hastalıktır. Enfeksiyon kanarya. güvercin, evcil kanatlılar ve bazı yabani kuş türlerinde görülür. Etken kedilerin dışkıları ile çevreye saçılmaktadır. Kuşlar, etkeni muhtemelen kedi dışkıları ile kontamine kumlardan almaktadır.
Semptomlar. Kliniksel toxoplasmozis çok yaygın değildir. Hastalık kendini akut şiddetli solunum sistemi yangı semptomu ile gösterir.   Bazı kuşlar (kanarya) enfeksiyondan birkaç hafta sonra körlük şekillenebilir. Kör olan kuşlarda iridosiklitis ve panoftalmi (iris ve kirpiksi cisimin birlikte yangısı ve gözün tamamen yangısı) gelişir.
Tedavi. Hastalığın tedavisi yoktur.
Koksidiozis
Koksidiyozis,  daha  çok  kanaryalarda  ve  güvercinlerde  görülmektedir. Kanaryalarda Isospora canaria, güvercinlerde Eimeria Iabbeana ve Eimeria columbarum hastalık oluşturmaktadır.
Semptomlar. Hastalık 2 formu vardır.
1. Asemptomatik form. Bu form kuşlarda en fazla görülen formdur. Bunlar taşıyıcı olarak olarak görev üslenir. Klinik olarak pek fazla  belirti oluşturmazlar, sadece kuşlar    yiyeceklerden yeterince faydalanamadıkları için  hafif  zayıflarlar.
2. Akut form. Bu form yavrularda daha yaygın ve ciddi seyreder. Klinik olarak genel durum bozukluğu,  kokulu,  yeşilimsi  bazen kanlı ve sulu   ishal şekillenir. Hastalar hareketsiz ve dehidredir. Hayvan hızla  kilo kaybeder.
Otopsi bulguları. Duodenum ödemlidir ve genellikle mide duvarında yoğun bir kanama dikkati çeker.
Teşhis. Dışkıdan ve intestinal içerikten hazırlanan preparatlarda (flotasyon metodu) çok sayıda ookist görülmesi teşhis için yeterlidir. Duodenal mukozadan alınan  kazıntılarda parazitin trofozoitleri de görülebilir.
Tedavi. Hastalığın tedavisinde  sulfadimidin 200 mg/L içme suyuna ve 3 gün veya daha uzun süre kullanılması tavsiye edilmektedir. Bunun yanında  Amprollium 50-100 mg/L suya   5-7 gün süreyle katılması ile de başarılı sonuç alınmıştır.
Malaria
Malaria enfeksiyonu genellikle kanaryalarda nadiren de  güvercinlerde görülür. Hastalığın etkeni Plazmodium cathemerium’dur ve  çoğunlukla kanarya  malaryasına neden olur.  Etken sinekler tarafından  kuşlara nakledilir.
Semptomlar. Hastalarda deri altında kanamalar dikkati çeker. Mukozalar solgun ve anemiktir. Göz bölgesinde  şişlik meydana gelir.
Otopsi bulguları. Dalak ve  karaciğer şişmiş  ve  esmer renktedir. Eritrositlerde ve dalakta plazmodyumlara rastlanabilir.
Tedavi. Hastalığın tedavisi çok zordur. Quinacrine hidroklorit  250 mg/kg dozunda. oral olarak. günlük 5 gün süreyle kullanılır. Bu uygulama 10 gün sonra tekrarlanmalıdır.
Hexamitiazis
Hehamitiazis, primer   olarak  genç  güvercinlerde  görülmektedir. Hastalığın etkeni, Hexamita columbae’dir. Hastalık genellikle  yaz ve sonbahar mevsiminde görülür. Yeni yumurtadan çıkan veya anadan ayrılmamış kuşlar risk  altındadır.
Semptomlar. Hastalık akut enteritisle karekterizedir. Klinik olarak hayvanlarda iştahsızlık, zayıflama, müköz ve kanlı sulu ishal ve genel zaafiyet  gibi semptomlar görülür.
Teşhis. Taze dışkıdan hazırlanan preparatlarda etkeni görmekle teşhis konur.
Tedavi. Hastalığa karnidazol, dimetridazol ve ronidazol gibi nitroimidazol deriveleri çok etkilidir. Çoğunlukla karnidazol tercih edilmektedir.
Askaridiozis
Askaridiozis, genellikle papağan (Austuralya ve Amozon) ve muhabbet kuşlarında  görülür. Klinik belirti olarak iştahsızlık, ishal, büyümede gerileme, malabsorbisyon, kondusyon kaybı ve kusma göürlür. Yoğun parazit invazyonunda askaritler bağırsaklarda tıkanıklığa neden olarak ölüme yol açabilir. Hastalığın teşhis dışkıda parazit yumurtasının görülmesi ile konur. Tedavide  levamizole (% 13.65 enjetable sol) 2 ml  1 lite suya katılarak  3-5 gün süreyle verilebilir.  Ayrıca ivermectin 200-400 mg/kg derialt yolla veya mebendazole 50 mg/kg oral yolla kullanılabilir.
Sestodiazis
Sestodiazisgenellikle Saka, Afrika gri papağanı ve  Cockatoo’da görülür. Kuşlarda Raillietina ve  Hymenolepis sestot türleri  hastalığa neden olurlar. Bulaşmada sümüklü böcekler ve  atropotlar arakonakçılık eder. Klinik belirti olarak  polidipsi, ishal, zayıflama, anemi ve düşkünlük görülür. Teşhis, dışkıda parazit yumurtaların görülmesi veya otopside bağırsaklarda erişkin parazitlerin görülmesi ile konur. Tedavide  niklozamit ( 250 mg/kg oral yolla) veya  praziquantal ( 0.85 mg/kg ) kullanılır. İlaçlar  2 hafta sonra tekrarlanmalıdır.
EKTOPARAZİT ENFEKSİYONLARI
Ektoparazitler deri ve tüylerde yaşayan eklem bacaklılar olup, çoğu kuşların derisindeki ölü hücreleri yiyerek yaşarlar. Ektaparazitlerden ileri gelen enfektasyonun şiddeti parazitin sayısı ve konakçının durumuna (beslenme ve hastalıklar gibi) göre değişir. Süs kuşlarında uyuz etkeni, bit ve kene gibi ektoparazitler görülür.
Uyuz
Süs kuşlarında enfeksiyona en çok neden  uyuz türü  cnemidocoptesler‘dir ve bu uyuz enfeksiyonu “pullu ayak, püskül ayak, yüz ve gaga uyuzu” olarak ta bilinir. Hastalık genellikle muhabbet kuşları, papağanlar, kanaryalar ve ötücü kuşlarda görülür.
Semptomlar. Hastalık gaga ve ayaklarda hiperkeratoz ve kepeklenme ile karakterizedir. Baş bölgesi derisinde kalınlaşma ve beyaz kabuklaşma  dikkati çeker. Bu bölgelerde tüyler dökülür. Kronik vakalarda yüzde, gaganın sağ ve sol  taraflarında  0.5- 1 cm uzunlukta  boynuz  benzeri  çıkıntılar  ve deformasyonlar şekillenebilir.
Tedavi. Uyuzun tedavisinde  ivermectin kas içi veya ağız yoluyla 0.2 mg/kg dozunda uygulanabilir. İki hafta sonra ikinci bir uygulama yapılmalıdır.


Kaynak: http://www.veterinerhekimlik.



 

--------------------------------------------------


 ------------------------------------------------
 
  90236 ziyaretçi (283244 klik)  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol